Sağlıklı ve beyaz dişler güzel bir gülümseme için önemlidir. Herkes gülümserken bembeyaz dişlere sahip olmak ister! Ancak daha gebelik döneminden itibaren sonrasında çocuk döneminde kullanılan antibiyotikler, içtiğimiz sudaki flor miktarı, tükettiğimiz yiyecekler, yaşlılık, eski protezler, kaplama ve dolgular dişlerdeki beyazlığın kaybolmasına ve renkleşmeye sebep olur.
Yukarıda saymış olduğumuz değişik nedenlerle renk değiştirmiş ve sararmış dişlerin rengini, kişiye özel birkaç ton açmak amacıyla dişlerin ana yapısını oluşturan mine ve dentin tabakasında uygulanan renklenmeleri giderme işlemine Diş Beyazlatma (bleaching) denir.
Rengi koyulaşmış veya sararmış dişleri keserek porselen kaplama, yaprak diş vs. yaptırmak yerine ‘bleaching’ olarak da adlandırılan kalıcı Diş Beyazlatma yöntemi uygulanır. Bu işlem sonunda dişler renk olarak 4-6 tona kadar açılabilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta ne kadar fazla beyazlatma yapılırsa dişlerde o kadar hassasiyetin olacağıdır. Diş beyazlatma uygulanan hastalarda meydana gelen sıcak ve soğuk hasssiyeti yapılan beyazlatmanın çeşidi ve tonuna göre değişiklik gösterir. Söz konusu bu durum kısa sürede ortadan kalkmaktadır. Hassasiyetin fazla olduğu durumlarda dişler üzerine yapılacak flor uygulaması bu sıkıntıyı ortadan kaldırır.
Dişleri beyazlamasında iki farklı yöntem vardır: diş doktoru tarafından klinikte yapılan profesyonel beyazlatma (Office bleaching), ve evde hekimin önerisi doğrultusunda hastanın kendi uyguladığı ev beyazlatması (Home bleaching). Ofis beyazlatması evde yapılan beyazlatmaya göre daha etkilidir. Bazı durumlarda beyazlatma işleminin kalıcı olabilmesini sağlamak açısından ofis tipi beyazlatmayı takiben beyazlatmaya hastalara bir müddet ev tipi beyazlatma ile devam edilmesi önerilmektedir.
Beyazlatma işlemi hamile ve emziren anneler ile büyüme gelişimini tamamlamamış hastalarda önerilmemektedir. Ayrıca ağzında ilerlemiş çürükleri ve ilerlemiş diş eti hastalığı olan bireylerde gerekli tedaviler yapıldıktan sonra Diş Beyazlatma işlemini uygulanmalıdır.
Dişleriniz sağlıklı ise; beyaz ve doğal gülümseme için diş beyazlatma iyi bir çözümdür. Bununla birlikte Diş Beyazlatma işlemi ile sağlanan dişlerdeki beyazlık kişiye göre değişmekle göstermektedir. Hastalar dişlerindeki beyazlığın kalıcı ve uzun süreli olabilmesi için ağız bakımlarına özen göstererek özellikle uygulamayı takiben belirli bir süre aşırı sigara, çay, kahve, kola tüketiminden kaçınmalıdırlar.
Bütün kalıcı beyazlatma yöntemleri doğal diş yapısı-mine, dentin- üzerinde çalışırlar. Ağız içerisinde bulunan değişik materyallerden yapılmış olan protezler veya dolgular beyazlamazlar. Yeni beyazlamış dişinizin rengine uyması için bütün ağız içerisindeki tüm protetik restorasyonların değişmesi gerekir. Aksi takdirde beyazlatma yapılan doğal dişler ile ağız içerisindeki protez dişler arasında renk farkı olacaktır. Protezlerin yenileme işlemi de beyazlatma işleminden sonra doğal dişlerde elde edilmiş olan son renk dikkate alınarak yapılmalıdır.
Lingual Ortodonti ve Diş Beyazlatma
Mevcut dişlerinde düzensizlik olan bireylerde yapılacak olan beyazlatma işlemi sonrasında hastada mevcut olan çapraşıklığın daha belirgin, daha fark edilir hale gelecek olması sebebiyle Diş Beyazlatma işlemi çok fazla önerilmemektedir. Bu gibi durumlarda diş beyazlatmasının ortodontik tedavi sonrasında yapılması önerilmektedir.
Sabit ortodonti uygulamalarında hangi teknik, hangi braket çeşidi ile tedavi yapılırsa yapılsın diş bozukluklarında ortalama 4-8 ay civarında belirgin değişiklikler görülmektedir. Dışarıdan diş tellerinin uygulandığı geleneksel yöntemleri ile tedavi gören hastalarda tedavinin ilk 6 ayında ciddi düzelmeler sağlansa da uygulanan aygıtlar dişlerin ön yüzeylerinde olduğundan, dişlerde yapılabilecek bir beyazlatma işlemi için tedavi sonunun beklenmesi gerekmektedir.
Lingual Ortodonti de ise bu durum tamamen farklıdır. Lingual Tedavi de ortalama 6 ay civarında çapraşık dişlerde belirgin düzelmeler görülmeye başladığında diş telleri arkada bulunduğundan dişlerin ön yüzeylerinde beyazlatma işlemi tedavi sonunu beklemeden yapılabilmektedir. Lingual Teknik ile tedavi gören erişkin hastalar genelde uzun yıllar boyunca diş tellerinin görüntüsünden dolayı geleneksel ortodontik tedavilere mesafeli yaklaşmışlardır. Bu sebeple tedavi sırasında genellikle çabuk sonuç görmek isterler.
İşte tam da bu noktada Lingual Ortodonti bu hasta grubunun isteklerini tam olarak karşılamaktadır. Kısa sürede -ortalama 4-6 ay- tedavi ile ilgili belirgin düzelmeler başlayınca hastalarımız hem tedavi sonucunu erken yaşamakta hem de düzelen dişlerine tedavi devam ederken beyazlatma işlemi uygulatarak erken dönemde arzu ettikleri gülüşe kavuşabilmektedirler.
Yorum Yazın